Reflü Tedavisinde Reflü Ameliyatı Neden Gereklidir?

Genellikle reflü tedavisi, beslenme ve yaşam tarzının değiştirilmesi, ve ilaç kullanımı ile gerçekleştirilir. Bitkisel reflü tedavisinden de sizlere daha önceki yazılarımızda söz etmiş olmamıza karşın, bazen reflü tedavisi yerine reflü ameliyatının tercih edildiği de görülmektedir. Peki neden reflü tedavisi kolay, ve bitkisel reflü tedavisi olanaklı iken, reflü ameliyatının tercih edildiği durumlar meydana gelmektedir? İşte reflü tedavisinde reflü ameliyatını gerektiren durumlar:

Reflü tedavisinin reflü ameliyatı ile gerçekleştirilmesi gereken durumlar arasında ilk sırada, kişilerin ilaç tedavisini reddetmesi yer almaktadır. Yazımızın başında da belirtmiş olduğumuz gibi, reflü tedavisinde genellikle ilaç tedavisi etkin sonuç vermektedir. Fakat reflü hastalığına maruz kalmış olan kişiler, gerek ilaçların yan etkileri, gerekse de yaşam kalitesini etkileyeceğinden şüphelenmeleri nedeniyle, reflü tedavisini reflü ameliyatı ile gerçekleştirmek istiyor olabilirler.
Reflü hastalığı için gerçekleştirilen reflü tedavisi sırasında, reflü hastalığına maruz kalan kişinin beslenme şekline dikkat etmesi gerekiyor. Gazlı içecekler, kahve, çay, kızartmalar, yağlı gıdalar, çikolata gibi besinler ne yazık ki reflü hastalığını tetikleyen faktörler. Bundan dolayı reflü hastalığı olan kişinin reflü tedavisine önem vermesi ve beslenmesine önem vermesi gerekiyor. Bunu yapamayan kişilere ise, reflü tedavisinde reflü ameliyatı öneriliyor.
Reflü tedavisinde bazı durumlarda işin içine mide fıtığı da karışabiliyor. Mide fıtığı bazen o kadar şiddetli bir hal alıyor ki ortaya fıtık boğulması sorunu çıkıyor. Böyle bir durumda, reflühastalığının şiddeti ne olursa olsun kişilere reflü ameliyatı öneriliyor, hatta kişi acil olarak reflü ameliyatına alınıyor.
Reflü tedavisinde, reflü hastalığına maruz kalmış olan kişinin, kullandığı bazı ilaçları kesmesi gerekebiliyor. Bu ilaçlar arasında doğum kontrol hapları, kemik erimesi ilaçları, ağrı kesiciler, veya tansiyon ilaçlarından söz edebilmek mümkün. Bu gibi ilaçlar ne yazık ki reflü hastalığının tetiklenme nedenleri arasında yer alıyor; ve bu gibi durumlarda da reflü ameliyatı önerilebiliyor.
Reflü tedavisini reflü ameliyatına götüren durumlar arasında yer alan bir diğer unsur da hastanın yaşam tarzını değiştirmemesi. Örneğin, reflü hastalığı olan kilolu bir birey kilolarından kurtulmalı. Beslenmesi düzenli olmalı, akşam yemeğini uyumadan en az dört saat önce yemiş olmalı. Sigara kullanıyorsa, reflü tedavisi sırasında sigara alışkanlığından vazgeçmeli. Reflü tedavisi için verilen ilaçların ömür boyu kullanımına dikkat edilmelidir. Stresli ortamlardan da uzak durması gereken reflü hastalığı mensuplarının bazen çıkar yolları reflü ameliyatı olabilmektedir…
Reflü tedavisi sırasında, sürekli reflü hastalığı bulunan kişilerin yemek borularında yaralar ortaya çıkabiliyor, ve bu yaralar da hastanın yemek borusunun daralmasına; bazen, besinlerin solunum yolları ve akciğere gitmesine neden olabiliyor. Reflü tedavisi sırasında bu gibi durumlar söz konusu ise, hastada ses kısıklığı oluşuyor, ve akciğer problemleri meydana gelebiliyor. Bu gibi durumların dışında bazen, reflü hastalığı, hücrelerin yapısını değiştirerek kansere neden olabiliyor… Tüm bunlar ise, reflü tedavisinde, reflü ameliyatının ön plana çıkmasını gerektiren nedenler olarak karşımıza çıkabiliyor.
Reflü tedavisinin reflü ameliyatı ile sonuçlanması gerekiyorsa, reflü ameliyatının laparoskopik olarak uygulanması önerilmektedir. Reflü ameliyatının açık olması ile, laparoskopik olması arasındaki farklara gelince, reflü ameliyatının laparoskopik olarak yapıldığı durumlarda, daha az ağrı, hastanede daha az süre kalma, kişinin günlük aktivite ile iş hayatına daha kolay dönmesi gibi avantajlar ön plana çıkıyor, ve reflü ameliyatı sonrası süreç, laparoskopik reflü ameliyatında daha kolay oluyor. Reflü ameliyatı sonrası, eğer reflü ameliyatı laparoskopik yöntemle gerçekleştirilmiş ise, hastanın hastanede bir gün kalması yetiyor, ve reflü hastalığı olan kişi, reflü ameliyatı sonrasındaki beş gün içerisinde iş hayatına geri dönebiliyor.
Reflü ameliyatı eğer açık ameliyat şeklinde yapılırsa, reflü hastalığı olan kişinin karnında 20 ile 30 santim arasında bir yara oluşuyor. Reflü ameliyatı sonrası bu yaranın enfeksiyon kapması riski oldukça fazla. Reflü ameliyatı sonrası, açık ameliyatta, mide fıtığı oluşum riskinin de söz konusu olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Laparoskopik yöntem ile geliştirilen reflü ameliyatı sonrasında ise bu riskler oldukça azdır. Açık ameliyat ile reflü ameliyatı yapıldığında, risk oranı %10’a kadar çıkmaktadır.
Reflü ameliyatı ile mide fıtığı var ise bu problem de giderilirken, reflü ameliyatı ile aynı zamanda, antireflü etkeni de oluşturuluyor, ve fundur bölgesi, yemek borusunun çevresine sarılıyor…

Yorum yapın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.