Hepimizin hayatında zaman zaman, gerek bölgesel; gerekse genel ağrıların varlığına şahit olduğumuz zamanlar görülmektedir. Peki ağrı nedir? Ağrı nedir ve neden hayatımızda bu denli büyük sorunlara neden olmaktadır? Kimileri, ağrı sebebiyle günlük yaşamlarında olumsuzluklarla karşılaşırken, kimileri için ise daha farklı durumlar söz konusudur; ve hayat çekilmez bir hal alabilmektedir. Dilerseniz öncelikle ağrı nedir sorusuna cevap bulalım:
Ağrı nedir? Vücuttaki herhangi bir bölgede oluşan; herhangi bir organik sebebe bağlı olan ya da olmayan kişilerin, geçmişlerinde yer alan tüm tecrübelerini de kapsayan; oldukça özel bir duydu, ağrı olarak tanımlanmaktadır.
Kimi ağrılarımız kronikleşmektedir. Kronikleşen ağrılar bazı zamanlarda öyle dayanılmaz bir hal almaktadır ki… Ancak biz, ne zaman ne yapacağımızı; kronik ağrılar için hangi zaman aralıklarında nerelere başvuracağımızı bilmeyebiliriz. Kronikleşen ağrılar sebebiyle hangi kliniklere başvuracağını bilmeyen kişiler zaman kaybediyor; kaybedilen zaman ise, ağrının nedenini bulma süresini geciktirdiği gibi, ağrılara tanı koymayı da geciktiriyor; ve bu nedenle ağrı tedavisi daha uzun zaman dilimini kapsıyor; erken teşhisten uzaklaşılıyor; sorunlar bazen çığrından çıkabiliyor. Hastanelere ağrılar sebebi ile giden kişilerin şikayetlerinin en önemlileri ise, bel ağrıları, boyun ağrıları; ve kanser ağrıları…
Bel ağrıları ve boyun ağrıları: Bel ağrıları ve boyun ağrıları, sıklıkla ameliyatların uygulandığı ağrılar arasında yer alıyordu… Ancak bu zamanların eskide kaldığını; ve, bel ağrıları olanlar ile boyun ağrıları olanların artık, çok gerekli olmadıkça ameliyat edilmediğini belirtmek isteriz. Günümüzde, bel ağrıları ve boyun ağrıları için yapılan ameliyatlar, ağrıların daha fazla artmasına dahi sebep olabiliyor. Bu nedenle, bel ağrıları ve boyun ağrılarında gerek olmadıkça ameliyata başvurulmuyor. Peki bel ağrıları ile boyun ağrılarının hangileri daha çok ameliyat gerektiriyor; kısaca buna da göz atalım: Bel ağrıları ve boyun ağrıları nedeniyle, idrar kaçıranlar, kollarında ve bacaklarında güç kaybı yaşayanlar, bacak düşüklüğü sorunu ile karşı karşıya olanlar. Bu durumların dışında bir durum söz konusu olduğunda ise, ne bel ağrıları; ne de boyun ağrılarına ameliyat gerekmiyor. Özel bir takım ilaçlar ve cihazlarla, bel ağrıları ve boyun ağrılarının giderilmesine çalışılıyor. Ağrılara neden olan sinirler uyuşturuluyor; ya da fıtık oluşan bölgenin uyuşturulması sağlanıyor; hem de herhangi bir ameliyat kesisine gereksinim duyulmadan…
Baş ağrıları: Baş ağrılarında da öncelikle ilaç tedavisine başvuruluyor. Migren gibi bazı hastalıkların, kronik baş ağrılarına neden olduğu pek çok kişi tarafından biliniyor. Bu gibi baş ağrılarının ilaç ile tedavisi söz konusu olmuyorsa, ağrıya sebebiyet veren sinirlerin uyuşturulması yöntemine başvuruluyor.
Kanser ağrıları: Pek çok kişi, kanserin kanser ağrılarına sebebiyet vermediği bilgisine sahiptir. Çünkü toplumda şöyle bir önyargı bulunmaktadır: ”herhangi bir yerinizde ağrı varsa korkmayın; ağrısız şişlikleriniz varsa, bu tür belirtilerde kanser belirtilerinden şüphelenerek kanser taramaları yaptırın… ” Oysa ki, doktorların en çok şikayet aldıkları ağrı türlerinden bir tanesi de kanser ağrıları. Kanser ağrılarının tedavisi ise, olayın belki de en zor aşaması. Kanser ağrıları çeken hastaların daha rahat ve uzun süre uyumalarının sağlanmasına çalışan doktorlar, öncelikle kanser ağrılarında ilaç tedavisine başvuruyor. Ancak ilaç tedaisinin etkili olmadığı durumlarda, vücuda küçük borucuklar yerleştiriliyor; ve bu borucuklardan, kanser ağrılarının giderilmesi için düşük dzda morfin ya da morfin benzeri ilaçlar hastaya veriliyor. Kanser ağrılarının tedavisinde ağrının şiddeti arttıkça morfinin dozu da arttırılıyor…
Diyabetik ağrılar: Şeker hastalarında diyabetik ağrılar; özellikle şeker hastalığının ilerleyen aşamalarında sıklıkla görülüyor. Kollardaki ve bacaklardaki sinirlerin yıpranması sebebiyle ortaya çıkan diyabetik ağrılar, öncelikle uzun yürüyüşler sonrasında ortaya çıkıyor; ancak diyabetik ağrıların ilerleyen aşamalarında, kısa yürüyüşler de diyabetik ağrılara sebebiyet verebiliyor. Diyabetik ağrıların tedavisinde sempatik blok yöntemlerinden faydalanılıyor. Kan damarlarının tıkanması önlendiği gibi, sempatik blok yöntemi ile, kanın damarlarda daha hızlı akması da sağlanmaya çalışılıyor. Sempatik blok yönteminin uygulanmadığı durumlarda damarların tıkanması bazı zamanlarda kangrene dahi sebebiyet verebiliyor.
Sinir ağrıları: Sinir ağrıları erkeklere oranla kadınlarda daha sık rastlanan ağrılar arasında yer alıyor. Genellikle sinir ağrıları, yüze dokunulduğunda, yemek yerken, ya da yüz yıkama esnasında gerçekleşebiliyor. Zona sonrasında ortaya çıkan ağrılar da sinir ağrıları grubunda yer alıyor. Sinir ağrılarının tedavisinde ilaçtan yanıt alınamadığı zamanlarda, sinir ağrılarına neden olan sinirlerin duyarsızlaştırılması sağlanıyor.
Kompleks bölgesel ağrılar: Kompleks bölgesel ağrılar genellikle kol ve bacaklarda, kırılma, burkulma ya da incinme olayları sonrasında ortaya çıkıyor. Kompleks bölgesel ağrıların tedavi edilmemesi durumunda ilerlemesi söz konusu ve bir takım travmalara dahi sebebiyet verebiliyor. Kompleks bölgesel ağrıların belirtileri, kollarda ve bacaklarda daha sınırlı hareket ile birlikte, bazen şekil değişikliklerine dahi sebep olabiliyor. Kompleks bölgesel ağrıların tedavisinde sinir yumağına ilaç tedavisi uygulanıyor.
Hayalet ağrılar Hayalet ağrılar ameliyatlar sonrasında ortaya çıkıyor. Kişilerin kesilen organlarını hala varmış gibi düşünmeleri; ve kesilen organlarının ağrıdığını düşündükleri ağrılar olarak tanımlanmaktadır.
Koksidini: Koksidini adı verilen ağrı kişilerin kuyruk sokumunda meydana geliyor. Koksidininin en önemli nedenleri, tekme yemek, düşmek; ve doğum sırasında alınan zedelenmeler tanımlanabiliyor.
Ağrıların tedavisinde genellikle radyofrekans yönteminden faydalanılıyor. Radyofrekans yöntemi ile, radyoloji yöntemi sayesinde ekranda görülen; ve ağrıya sebebiyet veren sinirlerin, çok hassas iğneler ile duyarsızlaştırılması işlemi sonrasında ağrıların tedavisi gerçekleştirilmiş oluyor.