Bu yazımızda sizlere kansızlık hakkında bilgiler vererek kansızlığın nedenlerini aktaracağımızı belirtmemiz gerekmektedir. Yani yazımız sayesnde kansızlık hakkında bilgi sahibi olabilecek; ve kansızlığın nedenlerini öğrenebileceksiniz. O halde zaman kaybetmeden kansızlık hakkında bilgilerimizi aktarmaya, ve kansızlığın nedenleri ile ilgili detayları belirtmeye başlayalım:
Kansızlığın nedenleri arasında ilk olarak iyi ve dengeli beslenmemekten söz etmemiz gerekmektedir. Kansızlığın nedenleri arasında yer alan bir diğer detay ise hava kirliliği olarak aktarılmaktadır. Kansızlığın belirtileri arasında yer alan ilk detayın ise iştahsızlık olduğunu belirtmemiz gerekir. O halde, kansızlık hakkında bilgi verirken, kansızlığın tedavisinde yapılması gereken ilk şeyin iyi ve yeterli beslenmek olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Bu durum hem kansızlığın belirtilerini ortadan kaldırır; hem de temelde kansızlığın nedenlerine karşı kendinizi korumanızı olanaklı hale getirmektedir.
Kansızlık hakkında bilgiler verirken belirtmemiz gereken bir diğer detay ise, kansızlık hastalığının nasıl gündeme geldiğidir. Kansızlık, kanda bulunan alyuvar sayısının azalması; ya da azalmasa dahi alyuvarların kalitesainin düşmesi ile alakalı olarak gündeme gelmektedir. Kansızlığın tedavisi için az önce de belirttiğimiz gibi dengeli beslenmek gerekmektedir ama, ilginç bir detaydır ki, tüketilen besinlerin istenilerek tüketilmesi, alyuvar olarak kana karışmasını daha olanaklı hale getirmektedir. Bu nedenle, kansızlık hastalığı bulunan kişilerin, tüketecekleri besinleri, sevdikleri besinler arasından seçmeleri gerekmektedir.
Kansızlık hastalığına mensup bulunmayan kişilerin kanlarında bulunan alyuvarların zaman içerisinde yaşlandığını belirtmeliyiz. Bu alyuvarların yerini mutlaka yenileri almalıdır. Yeni alyuvar oluşumu için iser azot değeri yüksek olan besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Bu nedenle az pişmiş olan, ve özellikle ızgara üzerinde pişirilen dalak, biftek, ciğer.. gibi besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Yumurtanın da aynı işlevi yerine getirdiğini belirtmeliyiz.
Kansızlık hastalığı eğer ki alyuvarların azlığından değil de kalitesizliğinden kaynaklanıyorsa, kana kırmızı renk veren hemoglobin maddesinin alyuvarlarda azaldığını belirtmemiz gerekmektedir. Bu durum ise demir eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Demir eksikliğinin giderilmesi adına ıspanak, mercimek, karaciğer… gibi besinlerin tüketilmesi gerekir. Ancak eğer kansızlık hastalığı ileri düzeyde ise, bu durumda bu besinler yeterli olmayacaktır, ve kansızlık için hazırlanmış olan hapların doktor kontrolünde tüketilmesi gerekecektir.
Eğer ki kansızlık hastalığı alyuvarların eksikliğinden kaynaklanıyorsa, bu durumda kansızlığın tedavisi için B12 vitamininden faydalanılması gerekmektedir. B12 vitaminini içeriğinde en çok barındıran besin ise dana karaciğeri olarak belirtilmektedir. Bunun dışında süt; ve yumurtanın da içeriğinde, aynı zamanda diğer etlerin içeriğinde de B12 vitamininin bulunduğunu belirtmeyi unutmamalıyız.
Kansızlığın tedavisinde bol oksijen, ve temiz hava alımının da gerekli olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. Dilerseniz kansızlık hakkında bilgilerimizi son olarak kansızlığın belirtileri ile tamamlayalım: Kansızlığın belirtileri arasında az önce de belirttiğimiz gibi ilk olarak iştahsızlıktan söz etmemiz gerekmektedir. Bilek şişmesi, bacak karıncalanma, dudak ve diş etlerinde solgunluk, baş dönmesi, baş ağrısı, burun kanamaları, göz yorgunluğu, gözlerde sürekli yıldızların uçuşması hissi… gibi detaylar da kansızlığın belirtileri arasında sayılmaktadır.
